Kurban Bayramı tatilini Ets Tur’un Yunan Adaları programıyla geçirdim. Sabah 06.30’da Didim’den yola çıkarak başladığım Yunanistan maceram 09.30’da Ulusoy Çeşme Limanında kuyruğa geçmekle devam etti.50 kişi olsada daha sıraya geçecek olan 900 kişi var. ETS Tur saat 10.00 ‘da valiz işlemleri için limanda olunması gerektiğini söyledi.
Ee haliyle arabayi sağlam yere bırakmak gerek sonuçta 3 gün yokuz diyerekten limanın hemen yanında geniş bir otopark var oraya bıraktım.
Pasaport kontrolünden sonra harcamalarimizi yapmak üzere bize birer tane kart verdiler.
Gemi gerçekten devasa birşey. 1992 modelmiş kendileri. 980 kişilik kapasite ve 300 kişilik mürettebatı var. Çalışan personeller gayet saygılı,kibar ve yardımcılar. Odalar 20 m2 anca. Ne çok alçak ne de çok yüksek. Küçük de bir banyo,tuvaleti var. En üst katta havuz var. Havuz çok küçük. Mustakil evim olsa ben daha büyük yaptırırdım o derece küçük yani. Ben yüzmeden duramam diyorsanız bu gemi size gelmez. Bindikten hemen sonra sağlık formu doldurup beklemek üzere 4. Kat yani yemek katına alıyorlar. Otellere gittiğimizde hani deniz gören yer tutmaya çalışırız ya burda her yer deniz görüyor bence bu harika birşey 🙂 Ayrıca fitness,spa,disko,mini disko var. Yani bir otelde olan herşey bu gemide var. Otelde bulunduğunuz sürede sürekli bir etkinlik oluyor. Dans gösterisi bitip,fasıl gecesi başlıyor, fasıl bitip disko açılıyor.
Yemeğe gelirsek ana yemek olarak çok değil hatta az bile denilebilir 6 tane. Ama meze ve pasta olarak baya çeşit var. Aç kalınması mümkün değil. Günlük içecek limiti de 2 alkollü 2 alkolsüz olmak üzere 4 tane. Gerisi extra ücret oluyor.
Gemi kalkmadan önce 10 dakikalık bir tatbikat yapılıyor. Olurda batarsak can simidini böyle bağlayın gibisinden. Uçaklarda yapılanın gemi versiyonu yani.
Gemi limandan 14.00 gibi hareket ediyor.
15.00’da gibi en üst katta Ukraynalı bacılarımız tarafından minik ve güzel bir dans show yapılıyor.
16.00’da gemi, turlar hakkında güzel bilgiler veriliyor. Sonra yemek faslı falan filan derken 20.00 oluyor ve ilk durak günahlar şehri ‘Mykonos’
Mikonos
Akşam 20.00 gibi Mikonos adasındasınız ve gece 03.00’a kadar boş vaktiniz var. Yunanlıların hani tavernaları olur tabak kırmalı hani Fedon’un yaptığından. Malesef bu artık yokmuş. Yapacaktik içimizde kaldı ama bitirmisler bu adeti. Mykonos yapı olarak bildiğin Alaçatı. Gözüm kapalı oraya bıraksalar beni Alaçatı’ya getirmişler derdim o derece. Mikonosda her 20 dükkandan biri sanat galerisi. Sanırım o minicik alanda 20 tane denk gelmişimdir. Ve burası herkesinde duyduğu gibi gece hayatıyla meşhur. Neden meşhur olduğunu Jackie O ‘ya gidince anladım.
Kızların Erkeklere Asıldığı Bar ! (google’dan hit gelir kesin buna 😀 )
Jackie O Bar’a gittik. İçerde 15 dakikada dayanabildim. Burası gay bar’mış. Sanırım ilk defa böyle bir bara gittiğimden midem kalktı. O biçim kaslı abimiz gelip yanımda oturan eli,ayağı düzgün kardeşimizi belinden kavrayınca, daha sonra file çoraplı bir delikanlı arkadaşımızın müziğin ritmine kaptırıp seksi şekilde oturup kalkmasını görünce dedim daha fazla duramayacağım! Bu bar iki katlı ve 90 100m2 biryer ama içerdeki insan sayısı 500! Yazarkende kötü oldum. Ha tabi şunu da unutmadan söylemelim. Hayatımda ilk defa kızların erkeklere asıldığı bar gördüm. Ortada dans eden yabancı turist ablamız diğer yanda erkek erkeğe takılan gençlerin yanına gidiyordu yada dans etmek için kur yapıyordu.
Skandinavian Bar
Bu bar’ı tavsiye üzerine gittik. En çok nerede eğlenilir gibisinden esnafa sorarken burayı önerdiler. Burasıda küçük ve kalabalık bir yer. Ama insanlar normal 🙂 Burada güzel şekilde eğlenmiştik.
Santorini
Sabah Santoroni’de uyanıyorsunuz ve 10.00’dan itibaren tender botlarla ücretsiz olarak limana götürüyorlar. Limandan Fira’ya çıkmak için 3 yol var.
1.yol yürümek. Çok dik ve çok fazla basamak var zor iş yani.
2. yol katırlarda gitmek. Katırlar seni kendi kendine yukarı kadar götürüyorlar zaten. Ama pis ve kokulu yerler varmış.
3.yol ise teleferik. Biz teleferikle kişi başı 6 euro vererek çıktık.
Fira’dan sonrada ne yapacağınıza karar vermeniz lazım. Biz öncelikle oia köyüne gittik otobüsle. Hani bu mavi kubbeli bodrum evleri gibi olan yere. Güzel oteller ve güzel mimarisi vaelr . Bol bol fotoğraf çekip gezdik. Oia’dan tekrar otobüslerle Fira’ya dönüp tekrar başka bir otobüsle Perissa’ya gittik. Siyah çakıllı kumları ile meşhur kendileri. Çok bir esprisi yok bence. Ama suyu tertemiz yüzmeyi sevenler için birebir yani. Perissa’danda tekrar Fira’ya döndük. Saat 19.00’da limanda olunması gerekiyor. 1-2 saatlik surecimizde meşhur olan yiyeceklerini denedim. Döneri bizden çaldıklarını ama daha iyi yaptığını okumuştum bir yerden. Harbiden öyle! Tavuk döneri denedik ve gerçekten çok lezzetliydi. İçinde cacık gibi yoğurtlu birşey koydu lezzeti muhteşemdi. Adı da gyros diye geçiyor.
Daha sonra yoğurtlu dondurmasınında iyi olduğunu söylediler ama dondurmacı abla yoğurtluyu yemeyin diyerekten başka birşey önerdi kesinlikle çok güzeldi.
Atina
Son günümüzde ise Atina’daydık yani Yunanistan’in başkentinde. Bence görülmeye değer birşey yok. Turlar sizi Atina üniversitesi, parlamento binası, stadyum, kütüphane gibi yerleri gezdiriyor. Evler eski,yollar eski, harebe gibi bir yer desek yeridir yani. Ben burayı sevmedim çünkü sevmeye değer birşey göremedim.
Genel anlamda toparlayacak olursak benim için çok güzel Cruise seyahatıydı, farklı bir deneyimdi, Kıbrıs’dan sonra farklı bir ülke görmek çok güzeldi. Tekrar yapar mısınız derseniz hayır tekrar Yunanistan’a gemiyle tura katılmam ama gemi ile farklı ülkeler beni bekliyor olacak inşallah 🙂
İşinize yarar.
Yurt dışı harç ücretini limanın oradan yatırabilirsiniz.
ETS tur yetkilileri 10.00’da limanda bulunmanız gerekiyor demesine ardırış etmeyin ama 13.00′ a kadar mutlaka gelin.
Gemi sallanıyor mu? evet sallanıyor ama aşırı değil. Beni rahatsız etmedi.
Yanınızda illa euro bulunmasına gerek yok, kredi kartınızı yurtdışına actirmanız yeterli olacaktır.