İstanbul Gezisi ve Cebit

Yola Çıkış

10 dk rötarlı başlayan yolculuk Şener  abimin dualarıyla devam etti.  Saat 22.00 gibi  Dinarda Büyük Menderes suyunun çıktığı su çıkan adı verilen yerde kısa bir mola verdik. Daha sonra gecenin ilerleyen saatlerinde  23.30 gibi Afyon kolaylı tesislerinde  sucuk ekmeğimizi  yiyerek yolumuza devam ettik.  Sabah 5 surlarında istanbula vardık ve Eyüp Sultan Camisinde namazımızı kıldıktan sonra iğrenç çaylı kahvaltımızı yaptık.

Cebit

Artık cebit’e girme zamanımız gelmişti.  Kartvizitlerimiz olmadığı içim 2. sınıf insan muamelesi görerek arka kapıdan içeri girdik 🙂 Daha önce güvenlik fuarı için geldiğim yer bu sefer daha doluydu. Genel olarak bakıldığında çok fazla stand vardı ama benim ilgimi çeken sadece 3-5  stand oldu. Bir salon neredeyse sadece akıllı tahtalara ayrılmış durumdaydı. Önümüzdeki 5 sene içinde birçok okulun bu sisteme geçeceğini düşünüyorum.   Diğer standta ise ip tabanlı telsiz sistemi vardı o da ilgimi çekmişti.  Kartal, Fatih ve Beyoğlu belediyelerinin kutlamak lazım çünkü çok güzel şekilde teknolojiyi  kullanıyorlar ve vatandaşlara wireless yayını yapıyor. Sistem çok güzel şekilde kurulmuş zaten. Yani bağlanan kişinin tüm bilgileri sisteme kayıtlı oluyor. Ve reklam yapmak için mükemmel bir fırsat doğurmuşlar(Network’e düşen kişinin cep telefonundan, mailine kadar herşeyi kaydoluyor) . Yaklaşık 700 metreye kadar çekim yapıyormuş ve maksimum 1 saat süre veriyorlarmış. 1 saatlik süreden sonra bağlantısı kopup tekrar girilebilen bir sistem mevcut. Bunun sebebi ise sürekli birşeyler  indirilmesin ve çevredeki yerlerin bunu ticari olarak kullanmasını önlemek için  yapılan birşey olduğunu öğrendim.  Fuarda son olarak gözüme ilişen ise Şişli Belediyesinin Iphone uygulaması. Sloganı bile güzel ” Hizmet Parmaklarınızın Ucunda … “. Uygulamada nöbetçi eczanelerden borç öğrenmeye ve daha fazla  birçok kolaylık sağlıyor.

Fuar Sonrası

Cebit fuarından çıktıktan sonra acayip bir yorgunluk üstümdeydi. Dinlenmek için konaklayacağımız yere gitmek için yola koyulduk. 2 saatlik yoldan sonra konakladığımız yere ulaştık. Şehirden uzak ama temiz biryerdi ayrıca dağ manzaralıydı !! 🙂   Biran dinlendikten sonra Eminönüne ekmek arası balık yemeye gittik. (uzun süre olmuştu İstanbul’da ekmek arası balık  yemeyeli)

Sonuç 🙂

İstanbula gelişim yanlış hatırlamıyorsam 5. oldu ve yine sevmedim yine sevmedim! Sevmememin baş sebebi ise yoğun trafik. Hadi akşamüstü kalabalık olur anlarımda gece bile bu kadar trafik olması iğrenç birşey. Hele o istiklal caddesi yok mu? Yuh diyorum!!! Binbir çeşit insan var. İnsana benzemeyen insanlar var

Taşı toprağı para olan pardon  taşı toprağı altın olan  İstanbul bana göre memleket değil bunu tekrar anladım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.