Masa Tenisi sayesinde 5 günlük Karadenize gelmekte nasip oldu. Gerçi burası tam Karadeniz sayılmaz ama kıyıdan köşeden Karadeniz sayılır. Samsun gelmişken gezmesek olmaz ama değil mi ? Çok gezmiş sayılmasam da Samsunun merkezi biryerinde kaldığımız için hiç canım sıkılmadı akşamları. Sahil olması kesinlikle çok güzel. Sahil yolu gece 12’e kadar hep dolu. Özellikle kilimini çimlere serip çay keyfi yapanlar oldukça fazla. Çay sevmeyen ben insanların öyle keyifli çay içtiğini görünce canım çekmedi değil hani… Bizim çınarda gitar,darbuka çalan gençler olduğu gibi orda da kemençe ve saz çalan bir kesim var. Biraz fazla amatörler ama kemençenin sesi çok güzelmiş gerçekten ee bir de Karadeniz türküleri olunca insan mest oluyor haliyle. Sahil boyunca alkollü,alkolsüz sürüyle cafeler var ve geneli lüks cafeler. Samsun’u Denizli’ye benzettim tek farkı deniz olması o da büyük fark tabi 🙂
İllerin meşhur yemeklerini yerim bunu bilirsiniz 🙂 Samsunda yenecek birsürü varmış ve hemen hemen özel olan herşeyini denedim. Özellikle pideyi! Ben Denizli’de Doyuran harici hiçbiyerde pide sevmiyorum fakat orda yediğim pide gerçekten çok güzeldi. Sanırım 3 farklı mekanda pide yemiştim 🙂